18 Mayıs 2012 Cuma

Elde var 1



Elde var 1’in,  hali vakti yerinde gibi görünse de aslında hüzünlü bir yanı vardır.
Nerede görsem elimi omzuna atayım, saçlarını okşayayım,
Piyer Loti’ de oturup birlikte bir bardak demli çay içeyim isterim.
Demli çay sever miyim peki,
Hayır.
Bazen bir şeyi dilemek, olmasından daha güzeldir.
Piyer Loti’yi hiç gördün mü diye sor,
Yok görmedim.
Görmediğim şeylerin varlığına, birliğine ve güzelliğine gönülden şehȃdet ederim.

Bazen o kadar acırım ki;
Elinden tutup eve getiresim,
Önüne bir kap sıcak çorba koyasım,
Ardından bir demlik siyah çay demleyesim, 
Çekirdek çitlerken televizyondaki aptal dizileri seyredesim,
Gözlerine bakarak dizideki saçmalıkları yorumlayasım,
Ardından en sevdiğim yazarın en sevdiğim kitabının en sevdiğim bölümünü bağıra bağıra okuyasım,
Sonra beline sarılıp balkondaki salıncağa götüresim,
Dizlerine uzanasım,
Gökyüzündeki yıldızları saydırasım,
Kutup yıldızını buldurasım,
Kayan bir yıldızın kuyruğuna tutunasım,
Onu da peşime takasım,
Gökyüzüne çıkasım,
Dünyadaki seyrimize bakasım gelir.

Elde var 1 sonuçta.
Onunki de can.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder