4 Mayıs 2013 Cumartesi

Yetersiz bakiye

Bugün markete gittim. Toplam yedi parça bir şeyler aldım. Kasaya geldim. Hoş bir kız vardı kasada. Oldukça kiloluydu. Ben market sepetindekileri kızın önüne yığarken beni süzdüğünü fark ettim. Rengarenk bir gömlek giymişti." Bahar gömleğinize sinmiş" dedim. Telaşla gömleğinin yaka kısmına bakıp silkelemeye başladı. Yok öyle değil, dedim. Bahar diyorum, çiçekler, renkler filan diyorum. Gömleğiniz diyorum çok hoşmuş. Gülümsedi. Market kasiyerlerinin hep genç kızlardan oluşmasının bir tesadüf olmadığını düşünüp içimden üç kere ""Bat dünya bat" dedim. Tekrarlar iyidir. Bir tür hızlı tren gibi. Kolay ulaşılabilirliği sağlar. Namaz tespihleri, şarkı nakaratları, 3 kulhüvellahuehad filan, dedim. Lanet ettim. Yedi parça malzemeyi kasadan geçtik, kartımı uzattım. "Yetersiz bakiye" Kız bana baktı, ben kıza. İkimizde çaresizdik. Bu benim ilk çaresizliğim değildi.  Ustaca çevirdim dümeni.: "Çıkaralım birkaç ürünü" Üç parçayı iade ettim. Dört parçaya şifre girdim. Yetersiz bakiye. Bir kızım olsa bu ismi ona vermenin nasıl bir fikir olabileceğini düşündüm. Okulda sınıf arkadaşlarının dalga geçebileceğini düşünüp, Hayriye olsun dedim. Ben iyi bir anneydim.İki parça daha çıkalım, dedim. Yetersiz Bakiye. Lisede Baki diye bir çocuk vardı. Sarışınlardan nefret ettiğim için reddetmiştim çocuğun çıkma teklifini. Bence halen onun gazabına uğruyordum. Kasadaki kıza dönüp, "Aslında ben mayonezden nefret ederim, niye alıyorsam, ben de bi acayibim" dedim. Elimde bir bağ maydanozla eve döndüm. Tabakama baktım, halen sigaramdan birkaç dal vardı. Doğum günüme az kalmıştı. Hayat güzeldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder