13 Nisan 2013 Cumartesi

Tutunanlar

Yasemin'i aradım. Feci severiz birbirimizi. Birbirini çok aşırı fazla seven insanların ortak özelliği şudur ki; en son altı ay evvel görüşmüş, konuşmuş olsalar da, aradan geçen zaman aslında hiç geçmemiş gibidir. Sitem, kendini sistem dışına atar. Zaman, en son görüşmede dondurulur; aylar sonraki görüşmede kendiliğinden çözülür. Kederden bahsettik biraz. Bu aralar kederden kederiyorum gördüğünüz üzere. O da farketmiş. Bana "ayağına bağladığın o kaya gibi acıya rağmen, bu durumu nasıl bu kadar eğlenceli hale getirebiliyorsun şaşıyorum sana?" dedi. Herkesin hayata tutunma şekli kendine özgüdür.. Sanırım ben de bu sayede hayatta kalmaya çalışıyorum. Hepimiz bir uçurumun kenarındayız. Sert rüzgarlar estiğinde kimileri aşağılara uçar, parçalanır; kimilerinin ellerinden tutanı vardır. Ki onlar en şanslı olanlardır. Kimileri de benim gibi yalnızdır ve tutunacağı dalı kendi yaratır. Bu yüzden sürekli yazıyorum. Kelimelere tutunuyorum. Tutundukça bazen ağlıyorum, bazen kahkalarla gülüyorum kendime. Kendimle küs kalamıyorum bir kere. En güzeli bu sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder